Seçmenler neden bir siyasi partiyi tercih eder? Bu sorunun sayısız yanıtı arasında “seçmenlerin ceplerine bakarak karar vereceğini” öne süren “ekonomik oy verme” kuramı popülerdir. Seçmen kendi cebine giren parayı ya da ülkenin genel ekonomik durumu düşünebilir, bu birinci önemli ayrımı oluşturur. İkinci temel ayrım ise seçmenin geleceği mi geçmişi mi göz önünde bulundurduğu sorusunda yatar.
Ülkemizde yapılan bir kaç kamuoyu araştırması bize bu kuramdan yola çıkarak spekülasyon yapma şansı veriyor. Avrupa Birliği’nin düzenli araştırması Eurobarometer’in sonuncusu seçmenlerimizin yüzde 27’sinin önümüzdeki bir yıl ülkedeki ekonomik durumun daha iyi olacağına inandığını gösteriyor. Kötü olacağını düşünenler ise yüzde 38. Ailelerin durumuna gelindiğinde, iyimser beklentilere sahip olanlar yüzde 28, kötümserler ise yüzde 24.
Kalaycıoğlu ve Çarkoğlu tarafından yayınlanan bir araştırma “geçmişe dönük” değerlendirme hakkında fikir veriyor: Seçmenlerin yüzde 26’sı son bir yıldaki ekonomik politikaların ailesinin durumunu iyi, yüzde 40’ı da kötü etkilediğini söylemekte. Ülkenin ekonomik durumu hakkındaki görüşlere gelince, yüzde 24’lük bir seçmen grubu olumlu olduğunu düşünürken, yüzde 48’i de kötü etkilediği kanısında.
İki farklı araştırmanın sunduğu dört rakamın da iktidar partisi için benzer haber verdiğini söylemek mümkün: Yüzde 25 ile yüzde 30 büyüklüğünde bir seçmen kitlesi iktidar partisine oy verme eğiliminde gözükmekte. Öte yandan yüzde 40’ın üzerinde bir seçmen de ekonomik açıdan bakıldığında muhalif partilere yönelmiş durumda. Bu şartlar altında seçimin sonucunu yüzde 30’luk ortadaki kitlenin belirleyeceğini söylemek yanlış olmaz; tabii yaşam sadece ekonomik oy verme kuramıyla açıklanacak kadar basitse.
No comments:
Post a Comment