Sıcak 2008 Yazı…
Anayasa Mahkemesi’nin alacağı karar beklenedursun, tarihin “sıkıştığı” günler olarak hatırlayacağımız 2008’in sıcak yaz ayları, çocuklarımızın geleceğinin de belirlendiği günler olacak. Bunun da en önemli sebebi önümüzdeki üç ayda yaşanacakların Türkiye’de siyaset yapma biçimini kökten etkileyecek olması.
Bir çok sıcak gelişmeye sahne olan 2007 yılında bile gelecekten umudunu kaybetmeyen Türk kamuoyu, geçenlerde sonuçlanan araştırmamıza göre kayda değer bir kötümserlik duygusuna gark olmuş durumda. Her dört kişiden üçü ülkemizin iyi yolda olmadığı kanısındayken –bu oran 2007 seçim öncesinde sadece yüzde 40’tı- önümüzdeki bir yılın ekonomik açılardan ailesine ve ülkesine iyi bir ortam sağlayacağını düşünenlerin oranı sırasıyla yüzde 15 ve yüzde 25 ki bu oranlar geçen yıl yüzde 30’ların üzerindeydi. En önemlisi, her 10 Türk seçmeninden 8’i önümüzdeki bir yıl içerisinde ekonomik ya da siyasi kriz beklemekte.
Yaygın karamsarlığın yanısıra, seçmenlerimiz arasında kayda değer bir kutuplaşma da var. Bu kutuplaşma ekonomik gidişat konusundaki beklentilerden başlayıp –bir CHP seçmeninin ekonomik konularda iyimser beklenti sahibi olma olasılığı sadece yüzde 4-; AKP hakkında açılan kapatılma davasına kadar uzanıyor: AKP seçmenlerinin yüzde 90’ı olası bir kapatma kararına açıkça karşıyken; CHP’lilerin yüzde 80’i bu kararı destekleyeceklerini söylüyor. MHP tabanı ise hemen her konuda bu iki uç görüşün ortasında yer almakta.
Siyasi kutuplaşma ve gelecekten umutsuzluk –dış politika konularında içe kapanma eğiliminin artışını da göz önünde tutun- önümüzdeki dönemde tek eksende siyasetin yapılacağını ve ülkemizi ileriye götürecek arayışların yerini karşılıklı suçlamaya dayanan bir Karagöz oyununa bırakacağını gösteriyor ne yazık ki.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment