"hadi bakalim kolay gelsin""
Friday, July 27, 2007
"hadi bakalim kolay gelsin""
Thursday, July 12, 2007
Müşteri | RAYMOND JAMES | AKYATIRIM | |
AKP | 44.6 | 39.4 | 43.7 |
CHP | 21.6 | 21.8 | 21.1 |
MHP | 16.5 | 12.4 | 9.4 |
GP | 7.0 | 8.3 | 6.1 |
DTP | 6.3 | 6.2 | |
DYP | 5.2 | 4.4 | |
SP | 2.2 | ||
DSP | |||
DİĞER | 6.6 | 6.9 | |
KONDA | GENAR | KAF AJANS | |
10.07.2007 | 12.07.2007 | 12.07.2007 |
Konuşmamızın bir bölümünde söz anketlere de geldi.
Tanla, seçmen aritmetiğinden girdi, geçmiş seçimlerle karşılaştırmalar yaptı, muhtemel katılım oranına dikkat çekerek...
İnce eleyip sık dokuduğu tüm verileri masaya yatırdıktan sonra dedi diyeceğini...
Dedikleri AKP’li kardeşlerimizi çok üzecek ama ne yapalım, “uzmanı” konuşuyor. Biz sadece “bilgi aktarıcılığı” yapıyoruz.
Bülent Tanla diyor ki:
- AKP’nin bu seçimlerde “yüzde 40” oy alma ihtimali, “yüzde sıfır”dır!"
Tuesday, July 10, 2007
Temmuz Sona Ermeden...
Türk demokrasisinin en renksiz seçimlerinde son dönemece girildi. Temmuz ayı sona ermeden, Türk seçmeninin son tercihlerini öğrenmiş olacağız. Her ne kadar seçmen davranışında bir kestirilemezlik olsa da; hem muteber kamuoyu araştırmaları hem de sağduyu önümüzdeki dönemde meclisimizde üç artı bir siyasi partinin yer alacağını söylüyor. Oylarını arttırmış yeniden tek başına iktidar AKP ve CHP, yeniden sahneye çıkan ama 1999 performansından uzak MHP ve baraj sorununu bağımsızlarla aşan DTP.
Bu öngörü bazı siyasal aktörler için can sıkıcı olsa da, siyasetin bir toplumsal olgu olduğuna inananlar için umut verici. Çünkü, 1980 sonrasında ilk defa siyasal yaşam toplumsal fay hatları doğrultusunda şekillendi.Yaşamımıza damgasını vuran iki büyük gerilim dört siyasi partinin egemen olacağı siyasetin oluşmasını sağladı: Laik-mütedeyyin ekseninin birer ucunda yer alan CHP ve AKP; Türk-Kürt geriliminde yer alan MHP ve DTP. AKP seçmenlerinin ekonomik iyimserliğini ve demokrasi anlayışlarını, CHP seçmenlerinin ilericiliğini, MHP seçmenlerinin huzur arayışını ve DTP seçmenlerinin özgürlük özlemlerini de denkleme dahil etmek mümkün tabii.
Öte yandan, ne kadar süreceği bilinmeyen yeni dönemde bazı siyasal aktörler bu gerilimlerde ve sonuçta siyaset sahnesinde yer bulamayacakken; aslında çok ciddi gerilim kaynağı olan bazı konular da göz ardı edildi. Avrupa Birliği, yoksulluk, ekonomik gelişme gibi konular seçimde gündeme getirilmedi.
Gelecek dönemde projeler geliştirecek bazı aktörlerin hem arz hem de talep yönündeki bu eksiklikleri iyi değerlendirmeleri gerek.
Tasfiye Devam Edecek!
2002 genel seçimlerini, 2001 krizinin ve 10 yıllık siyasal istikrarsızlık döneminin sorumlusu olanların siyasal sistemden tasfiyesi olarak nitelendirmek mümkün. İktidar partilerinin toplam oyları yüzde 45’ten yüzde 10’a kadar düşmüştü. Dönemin kamuoyu araştırmalarını takip edenler cezalandırma işleminin neredeyse 20 Şubat gecesi başladığını bilmekteydi: Hükümeti başarılı bulanların oranı Mart 2001’den itibaren yüzde 10’un altında seyretmişti.
3 Kasım seçimlerini takip eden günlerde üç iktidar partisinden ikisinin liderleri yerlerini başkalarına bıraktılar, buna muhalefetteyken bile oy kaybetmeyi başarmış bir üçüncü partinin lideri eklendi. Ek olarak 1987 seçimlerinden bugüne siyasette rol oynayan aktörlerin büyük bir kısmı sahneden çekilmişti: Meclis’in yenilenme oranı yüzde 90’a yükselmişti.
Eski rejimin tasfiye sürecinin 2002 seçimleriyle tamamlandığını düşünenler, 2007 seçimleri yaklaşırken yanıldıklarını bugün görüyorlar. Geçen dönemin aktörlerinin bir kısmı yeniden sahnede...
Ancak, iyimser olmakta yarar var: Listelerinin açıklanmasıyla Meclis’in yarısına yakınının bir daha seçilemeyeceği görülmekte. Öte yandan yeni siyasi partilerin de milletvekillerinin de hesaba dahil edilmesiyle yenilenme oranı neredeyse bir önceki seçime yaklaşabilir. Özetle, siyasal aktörlerin bir kısmı daha tasfiye edilecek, mezardan çıkıp gelenleri dahil etsek bile.
Ülkemizin yaşadığı hızlı dönüşüm süreci toplumsal travmalar, yüksek seçmen oynaklığı ve sistematik bir siyasal tasfiyede somutlaşıyor. Siyaset bilimciler bir ülkede kuralların oturması ve demokrasinin normalleşmesi için üç ardı ardına seçim yapılması gerektiği kanısındalar. Ülkemizin üçüncü seçimi bu seçim mi olacak, yoksa başka bir seçimi mi bekleyeceğiz, bunu 23 Temmuz sabahı göreceğiz.