Monday, May 25, 2009

YEREL SEÇİMLERİN GETİRDİKLERİ/GÖTÜRDÜKLERİ

Yerel seçimlerin üzerinden yeterince zaman geçmesine karşın sonuçların yorumlanması konusunda bir fikir birliği henüz oluşmadı. Seçim ertesi CHP’nin koşulsuz zaferini ve iktidar partisinin yenilgisini açıklamayan çoğunluk, sonuçların daha yakından incelenmesi gerektiğine dikkat çekenlerin yanında azınlığa düştü. Yerel seçimlerin genel seçimleri ne kadar temsil edeceği ya da herhangi bir araştırmanın erdeminin tahmin etmek olup olmadığı teknik tartışma konuları, kenara bırakalım.


Ancak AKP’nin oy kaybının altında yatan sebebin yaşanmakta olan ekonomik krizin etkileri olup olmadığı meselesine yakından bakmak yararlı olabilir. Ekonomik oy verme davranışı, seçmenin oy verirken ekonomik duruma baktığını ve ekonomi iyiye gitmişse hükümet lehine, gitmemişse hükümet aleyhine tavır takındığını iddia eder.


Kalaycıoğlu’nun 2007 seçimlerine dair yaptığı çalışma, ekonomik durumdan memnun bir seçmenin AKP’ye oy verme olasılığının, memnun olmayan seçmenlerin oy verme olasılığının tam 2.2 katı olduğunu göstermekte. Bu seçmenin CHP ya da MHP’ye oy verme olasılığı ise diğer seçmenlerin olasılıklarının yarısı kadar.


Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsü’nün tam seçimler öncesinde sonuçlanan araştırma çalışması Türk seçmenlerinin sadece yüzde 23’ünün gelecek bir yılda ülke ekonomisinin iyiye gideceğine inandığını gösteriyor. Bu oran 2007 seçimleri öncesinde yüzde 32’ymiş. Esas büyük fark, ülkenin geleceğinden kaygılananların oranında: 2007 yılında “bir yıl içinde ülke ekonomisin kötüye gideceğini” düşünenlerin oranı yüzde 30’ken; Şubat 2009’da bu oran yüzde 52’ye yükselmiş. Başka bir deyişle, AKP’nin yüzde 47 oy oranına ulaştığı gün, iyimserlerle kötümserlerin oranı birbirine denkken, bugün kötümserler iyimserlerin iki katı orana çıkmış.


Seçmenlerin ekonomik beklentilerinde bu derece kötüleşmenin hükümetin oyu üzerindeki net etkisini bilemiyoruz henüz. Ancak ekonomik karamsarlıkta bu derece artışın sandığa yansımayacağını düşünmek için ekonomik oy verme kuramının tamamen yanlış olması gerek.


Eğer ekonomik oy verme davranışı ya da “rasyonel seçmen efsanesi” hala geçerliyse; 2011 yılında yapılması beklenen genel seçimlere kadar hükümetin bu karamsarlığı gidermesi gerekiyor. Gidermeyi başaramazsa ne olacağına dair ipucunu 2002’deki Genç Parti fenomeninde aramak şart.


ARI BÜLTEN-Mart'09

No comments: